Gribin klinik görünüşleri üzerine bilgilerimizi tamamlamak için burada gribin «gaslrik şekilleri» denen şeyden söz etmemiz gerekir. Grip infestînal adıyla bir hastalık tanımlanır, bu hastalık çok defa bir ailenin birçok üyesini aynı zamanda etkiler ve bazı genel belirtileri (ani başlayış, yüksek ateş, baş ağrıları, titremeler, kırıklık) basit gribe benzer, ama bu hastalık sırasında hasta birçok defa kusar ve sürekli bir ishalden yakınır. Yaygın salgın halinde pek az gözlemlenen bu hastalık için burada söyleyeceğimiz tek şey onun da yanışlıkla grip diye adlandırıldığıdır: sonunda laboratuvar tetkikleri klasik gribe sebep olan bulaşıcı ajanların asla «grip intestinal»e sebep olmadığını gösterdi, Tersine, sık sık kusmalar ve ishal, gerçek gripte pek az görülür. Klinikçiler aynı zamanda gripal hastalığın çeşitli biçimlerini sinirsel belirtilerin üstünlüğüyle (bezginlik, hezeyan, menenjizm belirtileri) yada kalple ilgili belirtilerin üstünlüğüyle (damar basın¬cının ani düşüşü, kalp önü ağrıları, kollaps ve senkopla gelebilen ölüm) tanımladılar, özet olarak, gerçek yani tam anlamında grip virüslerinin sebep olduğu gripal hastalığın mümkün komplikasyonlan, esasta, görülme sıklığına göre sırasıyla akciğerle ilgili, kalple ilgili, sinir sistemiyle ilgilidir.
23 Haziran 2009 Salı
Gribin Şekilleri
Gönderen Unknown zaman: 05:13 0 yorum
Etiketler: basit grip, gribin genel belirtileri, gribin şekilleri, gripal hastalık, ishal, kusmak
21 Haziran 2009 Pazar
Akut Grip Sonrası
Gribin komplikasyonlan yanında, sekelleri yani akut hastalık bittikten sonra geriye kalabilen bozukluklar için de bir iki kelime söylemek gerekir. Gördüğümüz gibi gribin en sürekli belirtisi hastanın duyduğu şiddetli yorgunluk, uzayan her çabalama karşısında bıkkınlık ve her zamanki etkinliklerine dönmekteki zorluktur. Genellikle hasta ve çevresi hiç bir şey için acele etmemeye ve normal bir hayata yavaş yavaş dönmeye dikkat ederse her şey on beş gün içinde düzene girer. Ama bu tedbir alınmadığı zaman yorgunluk, cesaretsizlik sürekli olabilir ve gerçek depresyon durumlarına yol açabilir, irlandalı büyük yazar G. B. Shaw 1919'da bir hanıma yazdığı mektupta bu grip sonrası depresyon durumunu etkili bir biçimde şöyle anlatıyordu: «Herkes gibi grip geçirdim ve kendimi intiharın eşiğinde duyuyorum... >>
Grip bu komplikasyonlan ve bu sekelleri dışında, belirtileri ne kadar kötü olursa olsun, genellikle vahim olmayan, oldukça çabuk iyileşen bir hastalıktır, ama eğer topluluk açısından ele alınırsa grip salgın şeklinde çarpıcı olduğu zaman normal hayatı bulandıran ciddî bir neden haline gelir, bu onun incelenmesine adanan bütün çabaları doğrular.
Gönderen Unknown zaman: 12:06 0 yorum
Etiketler: akut grip, baş ağrısı, depresyon, geçmeyen grip, grip belirtisi, ishal, kırıklık, sürekli grip, titreme, yüksek ateş
Gribin akciğer komplikasyonlarının sıklığı bütünüyle nedir?
Bu sıklık salgınlarla değişir: özellikle öldürücü olan bazı grip salgınları sırasında pnömoni komplikasyonu olan vakaların oransek —son otuz yılda görmüş olduklarımız gibi— bütün nüfusa göre ancak 100 gripli hastadan ortalama biri akciğerle ilgili komplikasyon gösterir ve öldürücü vakaların oranı daha da azdır, ortalama 10 000'de 1 kadar. Bununla birlikte, eğer bütün nüfusu değil de bazı duyarlı toplulukları yani küçük çocukları, yaşlıları, sağlığı zaten bozuk olanları alırsak, komplikasyon yapan grip vakaları oranı kesinlikle daha yüksek olabilir.
Belli bir dengeleme mekanizması ise karışmaktadır: yaşlı kişiler grip oldukları zaman akciğerle ilgili komplikasyonlan daha kolay gösteriyorlarsa da, onlar erginlerden ve genç yetişkinlerden daha az sıklıkla gribe tutulurlar, zira yaşamları boyunca grip meydana getiren bulaşıcı ajanlara karşı oldukça geniş bir bağışıklık kazanmışlardır; aynı şekilde küçük çocuklar akciğerle ilgili gripal komplikasyonlara daha eğilimli olmakla birlikte, çok çeşitli bulaşma tehlikesine okul çocuklarından daha az açıktırlar.
Gönderen Unknown zaman: 11:40 0 yorum
Etiketler: çocuklarda grip salgını, grip, grip ve akciğer, öldürücü grip salgını, yaşlılarda grip
Grip Öldürücü Müdür?
Ortalama bir haftada iyileşen basit griplerin yanında, sıklıkları değişen daha ağır vakalar ve komplikasyonlar vardır;
Önce şunu söyleyelim, gribin bazen Öldürücü olan ağır şekilleri pratik olarak her zaman bulaşıcı hastalığın bronşlara ve akciğerlere yayılmasından ileri gelir, oysa alışılmış şekliyle grip üst solunum yollarına (burun boynuzcukları ve soluk borusu) sınırlanmış bir bulaşıcı hastalıktır. Bu gripal bronko pnömopatiler çeşitli biçimlerde kendini gösterir. En dramatik olanı «fülminant» denen gripal pnömonide görülenidir, bereket az görülür. ilk iki üç gün içinde hastalık normal akışında gider gibidir. Hasta yalnız alışılmış belirtilerden yakınır. Sonra birden, özellikle bir iyileşme olacak sanıldığı anda, hasta büyük bir soluk alma güçlüğü duyar ve bir bitkinlik içinde bulur kendini. Birkaç saat içinde şok durumunda ağır hasta haline gelir; nabzı zayıflar, kan basıncı düşer, ateş, önce yükselir, sonra hızla düşer, çok defa normalin altına iner; öksürür ve ağzından kanlı bir köpük gelir. Vakaların çoğunda uygulanan reanimasyon tedbirlerine rağmen solunum ve kalp yetmezliği içinde ölüm hızla gelir.
Çocuklar ve çocukluktan gençliğe geçmekte olanlra çok defa bu akut gripal pnömopatiden en büyük zararı görür.
Bu fülminant şeklin dışında gripal pnömopatiierin gelişimi az hızlıdır ve ölüm oranı kesinlikle düşüktür.
Ateş bir iki hafta düşmez,
hasta soluk alma güçlüğü ve göğüste ağrılar çeker,
sık sık öksürür.
Akciğerlerin radyolojik tetkiki, bunlar için belirgin bir tutulmayı ortaya çıkarır.
Yavaş ve zahmetli bir nekahattan sonra iyileşme genellikle kesin olsa da, bu gripal pnömopatiler yaşlılarda, küçük çocuklarda, kronik bir solunum hastalığına (verem gibi) tutulmuş olan kişilerde, kalp hastalarında, hamilelerde öldürücü olabilirler.
Pnömoninin yalnız gribin nekahat döneminde görüldüğü vakalar vardır: ateş düşmüştür, hasta kendini iyi hisseder, sonra birden titremeyle yeni bir ateş hecmesi kendini gösterir ve bir pnömoninin belirtileri görülür.
Gönderen Unknown zaman: 10:02 0 yorum
Etiketler: geçmeyen grip, grip öldürücü müdür?, grip öldürür mü, kalp yetmezliği, kan basıncı, soluk almada güçlük, solunum yetmezliği, titreme
Grip Belirtileri Nelerdir?
Sağlıklı bir kişi tam etkin bir durumdayken birden şiddetli bir bitkinliğe, ürpermelere üyelerinde yaygın ağrılara, baş ağrılarına tutulur, ateşi normal düzeyden hızla 38-39°C'a çıkar. Kendini çok zayıf hisseder; hiç bir şey yapacak gücü yoktur. Gerçekten, hemen yatmaktan ve sakin bırakılmaktan başka hiç bir şey istemez. Gripli fizik etkinliğini sürdürmek zorundaysa, halsizlik baygınlığa kadar gidebilir. Bir askerde ilk belirtilerin bir yürüyüş sırasında kendini duyurusunda olduğu gibi.
Bu şiddetli başlangıçtan sonra hastalık yerleşir ve genellikle üç dört gün sürer. Ateş yüksek kalır (38-40°C arasında), hastanın halsizliği ve durgunluğu sürer. Gözlerin çevresi morarmış, deri solgunlaşmıştır, dil paslıdır. Hasta iştahsızdır ve en ufak çaba ona imkansız görünür. Grip, daha sonra göreceğimiz gibi, esasta bir solunum yolları hastalığı olduğu halde, genel belirtiler solunumla ilgili belirtilere kesinlikle baskındır: hatta solunumla ilgili belirtiler basit bir nezledekinden bile daha az belirgindir: hastanın burnu az akar vada tersine çok kurudur; boğazı kurudur, ama nadiren fazla ağrılıdır; acı vermesine rağmen hafif, balgam söktürmeyen kuru bir öksürüğü vardır. Bazen burun kanaması görülür. Sesin tonu belirgin bir biçimde değişmiştir. Solunum yollarını tutan bu belirtiler sürekli baş ağrıları ve hastanın sırtında ve üyelerinde duyduğu kas ağrıları yanında hiç kalır: bütün bedeni dövülmüş gibidir, eklemleri hassastır, en önemlisi büyük bir bitkinlik duyar... Kabuslarla kesilen, tedirgin, kötü bir uyku uyur; gündüz acılı bir uyku hali, gece uykusuzluk sık sık görülür.
Ateşin yüksek olduğu ve bu belirgin belirtilerin hafiflemeden sürdüğü üç dört günden sonra hızlı bir iyileşme meydana gelir: hasta kendini çok daha iyi hisseder, ateş sabah ve akşam arasında küçük oynamalarla hemen hemen normale (37,5°C) iner. Bazen ateş, birkaç gün az yüksek kaldıktan sonra, birdenbire yeniden yükselir. Bu V şeklinde bir ısı eğrisi verir: gerçekte ne belirgin ne de sürekli olan bu «grip V'si»nin üzerinde çok durulmuştur. Ateşin normalleşmesiyle hasta bu belirtilerin kaybolduğunu yada büyük ölçüde azaldığını görür: baş ağrıları az şiddetli hale gelir, kas ağrıları azalır, iştah, etkinlik arzusu geri gelir; bununla birlikte hasta kendini bitkin duymaya devam eder: doğrulmaya çalışırsa başı döner, fizik bir çaba gösterse çarpıntı ve nefes darlığı duyar, zihnini toplamakta güçlük çeker. Çok defa kuru bir öksürük sürer. Hasta gribin başlangıcından ortalama bir hafta sonra —artık sağlıklı olduğu için— genellikle normal hayata dönmeye hazırdır: bununla birlikte oldukça belirgin bir yorgunluk, uzun süreli fizik yada zihinsel bir çabaya girişmekte çok defa cesaret kırıcı bir güçlük vardır; bu «asteni» (zayıflık) birkaç hafta sürebilir.
«Tipik» bir gribi, yani özellikle belirgin salgınlar sırasında vakaların ortalamasında gözlemlenen klinik tabloyu tanımladık. Ama, bu tablo kişiden kişiye oldukça kesin değişiklikler gösterebilir: sözgelimi, çocukta genel belirtiler (baş ağrıları, kas ağrıları) çok defa yetişkinlere göre daha az belirgindir. Hatta yetişkinlerde de bir salgın sırasında, az çok büyük oranda, daha çok büyük nezle yada geçici halsizlik izlenimini veren selim gripler vardır; bunlarda hasta yatağa yatmak gereğini bile duymaz. Hatta görünüşte belirtisiz gripler bile vardır (gizli diye nitelendirilen bulaşıcı hastalıklar): bu vakalarda yalnız laboratuvar tetkikleri bu hastalıkların grip olduğunu gösterir. Zaten, gribin klinik tanısına her zaman güvenilmez: bir laboratuvar doğrulamasının dışında hekim ancak bir gripal salgından kuşkulanmaya yol açabilen birçok benzer vakanın bir yerde bulunduğu durumlarda hemen hemen kesinlikle gripten söz edebilir.
Yetişkinlerdeki grip vakalarını inceleyen ingiliz uzmanı Stuart-Harris çeşitli belirtilerin bulunuş sıklığını araştırdı. Vakaların en azından yüzde sekseninde baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk duygusu, ateş, iştahsızlık, titreme, öksürük, burun tıkanıklığı buldu. Vakaların en azından yüzde ellisinde kas ağrıları, baş dönmesi, sesin tonunda değişme buldu. Yaygın boğaz ağrısı, kulak yanması duygusu, bol terleme, burun kanaması, bulantı, uykusuzluk, kabızlık daha az oranda görülüyordu.
Gönderen Unknown zaman: 09:48 0 yorum
Etiketler: ateş, baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, bitkinlik, boğaz kuruluğu, burun kanaması, burun tıkanıklığı, çocuklarda grip, grip belirtileri, halsizlik, kas ağrısı, öksürük, uykusuzluk
15 Haziran 2009 Pazartesi
Grip Hastalığı
Tıp dilinde influenza, halk dilinde Paçavra hastalığı olarak bilinir. Genelde salgın halinde olan, çocukluk çağındakilerinin hastaneye yatması gereken, yaşlılar için ölümlere neden olabilen bulaşıcı, önemli bir enfeksiyon hastalığıdır.
Herkes az çok yakın bir geçmişte yakalandığı bir grip hastalığını hatırlar: okurların çoğu hayatlarında birçok defa apayrı«esaslı bir grip»
Bazen grip, sağlıklı insanda birden ortaya çıkar; gribi öbür bulaşıcı hastalıklardan ayıran ve aynı zamanda ona adını veren de belli belirtilerin şiddetle ve hiç bir ön belirti olmaksızın ortaya çıkışıdır. Grip fransik (Galya'da yerleşmiş olan Frankların konuştukları Germence ağız) dilinde yakalamak demek olan gripan'dan gelir . Bu hastalık, kurbanını sağlıklıyken habersiz yakalar.
Gönderen Unknown zaman: 12:49 0 yorum
Etiketler: bulaşıcı hastalık, grip, grip hastalığı, grip nedir, grip tedavisi, hafif ateş, influenza, kırgınlık, nezle, paçavra hastalığı, yorgunluk