12 Temmuz 2009 Pazar

Virüs nedir? Grip Virüsü Nedir?

Bir virüsün ne yapabileceğini, dağ gelinciğinin burun mukozalarını, farelerin akciğerlerini bulaştırmayı, tavuk embriyonunda çoğalmayı, alyuvarların aglütine edilişini anlattığımız okuyucu elbette bu durumda «Ama virüs nedir? Grip virüsü ne olabilir?» diye soracak.

Bu bölümün başında, bir elli yıldır virüsler üzerine düşünüldüğünü söylemiştik: onlar mikroorganizmalar olarak kabul ediliyorlardı, bildiğimiz mikroplardan çok daha küçüktüler, dolayısiyle mikroskopla görülemezlerdi, çok ince delikli filtrelerden geçebilirlerdi, mikroplar gibi insanlar ve hayvanlara bulaşabilirlerdi, onlarda bulaşıcı hastalıklara sebep olabilirlerdi ve henüz organizma dışında yapma besleyici ortamlarda üretilmeleri başarılamamıştı.

Bu kavrayış bütünüyle yanlış değildir ama son otuz yılın çalışmaları mikroplar (sözgelimi stafilakok, tüberküloz basili) ve virüsler (sözgelimi grip, çocuk felci, çiçek, kuduz virüsleri) arasında varolan ayırımın önemini daha da artırdı ve yalnızca bir boy farkının sözkonusu olmadığını gösterdi. Mikroplar elbette mikroorganizmalardır, yani çok küçük boyutlarda ama canlı bir hücrenin sahip olduğu her şeye, özerk bir metabolizmaya, karmaşık kalıtımsal bir materyele sahip olan canlı varlıklardır, öyleyse gereksindikleri besleyici maddelerle beslenmek şartıyla bağımsız bir hayat sürebilirler. Oysa, virüsler, ancak çoğalabilirler, üreyebilme yeteneğine sahip oluşlarıyla canlı sayılırlar. Biraz basit bir özetlemeyle, virüslerin üreyebilme yeteneğine sahip büyük moleküller olduğu söylenebilir.

Onlar çoğalma yeteneğine sahiptirler, çünkü bu yeteneği bulaştıkları yani içine dalmış oldukları canlı hücreden (hayvansal yada bitkisel) alırlar. Kendi kendine bırakılınca, en değişik ve en karmaşık besin maddeleriyle yan yana da olsa, bir virüs çoğalamaz ve çabucak ölür; tersine, uygun bir canlı hücreyle (solunum yollarımızın mukozası gibi, tavuk embriyonunun korioalantoidiyen zarı gibi) ilişkiye koyun, o hücreye girer ve orada çoğalır: başlangıçta bir virüs vardır; belli bir süre sonra bulaşmış hücreden, ilkine özdeş yüzlerce virüs çıkar, onlar da başka hücrelerin içine girerler ve bu böylece sürer gider... Çarşıdan alınan bir yumurtanın içine bir gripal virüs süspansiyonu aşılayınız: bu yumurtada yumurta sarısı ve albümin bulunduğu halde —bunlar bakterilerin çoğunun bolca çoğalması için yeterlidir— hiçbirşey olmayacaktır; tersine embriyonlu yumurtaya yani canlı hücreler —embriyonun ve zarın hücreleri— içeren yumurtalar aşılayın, iki üç gün sonra, koyduğunuzun 1 O00-1OO 000 katı fazla virüs elde edersiniz...



Burada bir virüsün canlı olup olmadığını bilmek için araştırmak yararsız gibi geliyor bize: bazı virüslerin (tütün mozayiği virüsü, çocuk felci virüsü gibi) kimyasal ürünler olarak billûrlaş-tırılabilmesi olgusu hayatı tanımlama konusunda kuşkulu olan filozoflara temel bir problem sundu. Viroloji uzmanı bu «hayat» kelimesine uyarlanan tanıma bağlı kurgular karşısında hiç de tutkulu değildir, o bir virüs olan bu büyük molekülde «canlılık» olduğunu, yani virüsün üreme yeteneğini, bu yeteneği virüsün bir canlı hücreden aldığım, onsuz hayatını sürdüremeyeceğini belirlemekle yetinir. Bu canlı hücrede böylece asalak yaşayarak, virüs, sonunda onu öldürür, en azından ağır yaralar ve bu yüzden virüsler hastalıklara sebep olur, bunun içindir ki bunlar bulaşıcı ajanlar olarak kabul edilirler ve incelenmeleri yalnız biyoloji ve kimya uzmanlarına değil, ama hakemlere, veterinerlere, tarım uzmanlarına (bitkilerin de virüsleri vardır) da düşer.

0 yorum:

site ekle site ekle
Zirve100 Sayac
Site Ekle

Site Ekle