23 Haziran 2009 Salı

Gribin Şekilleri

Gribin klinik görünüşleri üzerine bilgilerimizi tamamlamak için burada gribin «gaslrik şekilleri» denen şeyden söz etmemiz gerekir. Grip infestînal adıyla bir hastalık tanımlanır, bu hastalık çok defa bir ailenin birçok üyesini aynı zamanda etkiler ve bazı genel belirtileri (ani başlayış, yüksek ateş, baş ağrıları, titremeler, kırıklık) basit gribe benzer, ama bu hastalık sırasında hasta birçok defa kusar ve sürekli bir ishalden yakınır. Yaygın salgın halinde pek az gözlemlenen bu hastalık için burada söyleyeceğimiz tek şey onun da yanışlıkla grip diye adlandırıldığıdır: sonunda laboratuvar tetkikleri klasik gribe sebep olan bulaşıcı ajanların asla «grip intestinal»e sebep olmadığını gösterdi, Tersine, sık sık kusmalar ve ishal, gerçek gripte pek az görülür. Klinikçiler aynı zamanda gripal hastalığın çeşitli biçimlerini sinirsel belirtilerin üstünlüğüyle (bezginlik, hezeyan, menenjizm belirtileri) yada kalple ilgili belirtilerin üstünlüğüyle (damar basın¬cının ani düşüşü, kalp önü ağrıları, kollaps ve senkopla gelebilen ölüm) tanımladılar, özet olarak, gerçek yani tam anlamında grip virüslerinin sebep olduğu gripal hastalığın mümkün komplikasyonlan, esasta, görülme sıklığına göre sırasıyla akciğerle ilgili, kalple ilgili, sinir sistemiyle ilgilidir.

21 Haziran 2009 Pazar

Akut Grip Sonrası

Gribin komplikasyonlan yanında, sekelleri yani akut hastalık bittikten sonra geriye kalabilen bozukluklar için de bir iki kelime söylemek gerekir. Gördüğümüz gibi gribin en sürekli belirtisi hastanın duyduğu şiddetli yorgunluk, uzayan her çabalama karşısında bıkkınlık ve her zamanki etkinliklerine dönmekteki zorluktur. Genellikle hasta ve çevresi hiç bir şey için acele etmemeye ve normal bir hayata yavaş yavaş dönmeye dikkat ederse her şey on beş gün içinde düzene girer. Ama bu tedbir alınmadığı zaman yorgunluk, cesaretsizlik sürekli olabilir ve gerçek depresyon durumlarına yol açabilir, irlandalı büyük yazar G. B. Shaw 1919'da bir hanıma yazdığı mektupta bu grip sonrası depresyon durumunu etkili bir biçimde şöyle anlatıyordu: «Herkes gibi grip geçirdim ve kendimi intiharın eşiğinde duyuyorum... >>

Grip bu komplikasyonlan ve bu sekelleri dışında, belirtileri ne kadar kötü olursa olsun, genellikle vahim olmayan, oldukça çabuk iyileşen bir hastalıktır, ama eğer topluluk açısından ele alınırsa grip salgın şeklinde çarpıcı olduğu zaman normal hayatı bulandıran ciddî bir neden haline gelir, bu onun incelenmesine adanan bütün çabaları doğrular.

Gribin akciğer komplikasyonlarının sıklığı bütünüyle nedir?

Bu sıklık salgınlarla değişir: özellikle öldürücü olan bazı grip salgınları sırasında pnömoni komplikasyonu olan vakaların oransek —son otuz yılda görmüş olduklarımız gibi— bütün nüfusa göre ancak 100 gripli hastadan ortalama biri akciğerle ilgili komplikasyon gösterir ve öldürücü vakaların oranı daha da azdır, ortalama 10 000'de 1 kadar. Bununla birlikte, eğer bütün nüfusu değil de bazı duyarlı toplulukları yani küçük çocukları, yaşlıları, sağlığı zaten bozuk olanları alırsak, komplikasyon yapan grip vakaları oranı kesinlikle daha yüksek olabilir.

Belli bir dengeleme mekanizması ise karışmaktadır: yaşlı kişiler grip oldukları zaman akciğerle ilgili komplikasyonlan daha kolay gösteriyorlarsa da, onlar erginlerden ve genç yetişkinlerden daha az sıklıkla gribe tutulurlar, zira yaşamları boyunca grip meydana getiren bulaşıcı ajanlara karşı oldukça geniş bir bağışıklık kazanmışlardır; aynı şekilde küçük çocuklar akciğerle ilgili gripal komplikasyonlara daha eğilimli olmakla birlikte, çok çeşitli bulaşma tehlikesine okul çocuklarından daha az açıktırlar.

Grip Öldürücü Müdür?

Ortalama bir haftada iyileşen basit griplerin yanında, sıklıkları değişen daha ağır vakalar ve komplikasyonlar vardır;

Önce şunu söyleyelim, gribin bazen Öldürücü olan ağır şekilleri pratik olarak her zaman bula­şıcı hastalığın bronşlara ve akciğerlere yayılma­sından ileri gelir, oysa alışılmış şekliyle grip üst solunum yollarına (burun boynuzcukları ve soluk borusu) sınırlanmış bir bulaşıcı hastalıktır. Bu gripal bronko pnömopatiler çeşitli biçimlerde ken­dini gösterir. En dramatik olanı «fülminant» de­nen gripal pnömonide görülenidir, bereket az gö­rülür. ilk iki üç gün içinde hastalık normal akı­şında gider gibidir. Hasta yalnız alışılmış belirti­lerden yakınır. Sonra birden, özellikle bir iyileş­me olacak sanıldığı anda, hasta büyük bir soluk alma güçlüğü duyar ve bir bitkinlik içinde bulur kendini. Birkaç saat içinde şok durumunda ağır hasta haline gelir; nabzı zayıflar, kan basıncı dü­şer, ateş, önce yükselir, sonra hızla düşer, çok defa normalin altına iner; öksürür ve ağzından kanlı bir köpük gelir. Vakaların çoğunda uygu­lanan reanimasyon tedbirlerine rağmen solunum ve kalp yetmezliği içinde ölüm hızla gelir.

Çocuklar ve çocukluktan gençliğe geçmekte olanlra çok defa bu akut gripal pnömopatiden en büyük zararı görür.

Bu fülminant şeklin dışında gripal pnömopatiierin gelişimi az hızlıdır ve ölüm oranı kesin­likle düşüktür.
Ateş bir iki hafta düşmez,
hasta soluk alma güçlüğü ve göğüste ağrılar çeker,
sık sık öksürür.
Akciğerlerin radyolojik tetkiki, bun­lar için belirgin bir tutulmayı ortaya çıkarır.
Ya­vaş ve zahmetli bir nekahattan sonra iyileşme ge­nellikle kesin olsa da, bu gripal pnömopatiler yaşlılarda, küçük çocuklarda, kronik bir solunum hastalığına (verem gibi) tutulmuş olan kişilerde, kalp hastalarında, hamilelerde öldürücü olabilir­ler.

Pnömoninin yalnız gribin nekahat dönemin­de görüldüğü vakalar vardır: ateş düşmüştür, has­ta kendini iyi hisseder, sonra birden titremeyle yeni bir ateş hecmesi kendini gösterir ve bir pnö­moninin belirtileri görülür.

Grip Belirtileri Nelerdir?

Sağlıklı bir kişi tam etkin bir durumdayken birden şiddetli bir bitkinliğe, ürpermelere üyelerinde yaygın ağrılara, baş ağrılarına tutulur, ate­şi normal düzeyden hızla 38-39°C'a çıkar. Ken­dini çok zayıf hisseder; hiç bir şey yapacak gü­cü yoktur. Gerçekten, hemen yatmaktan ve sa­kin bırakılmaktan başka hiç bir şey istemez. Gripli fizik etkinliğini sürdürmek zorundaysa, halsizlik baygınlığa kadar gidebilir. Bir askerde ilk belirtilerin bir yürüyüş sırasında kendini du­yurusunda olduğu gibi.

Bu şiddetli başlangıçtan sonra hastalık yer­leşir ve genellikle üç dört gün sürer. Ateş yüksek kalır (38-40°C arasında), hastanın halsizliği ve durgunluğu sürer. Gözlerin çevresi morarmış, de­ri solgunlaşmıştır, dil paslıdır. Hasta iştahsızdır ve en ufak çaba ona imkansız görünür. Grip, da­ha sonra göreceğimiz gibi, esasta bir solunum yol­ları hastalığı olduğu halde, genel belirtiler solu­numla ilgili belirtilere kesinlikle baskındır: hat­ta solunumla ilgili belirtiler basit bir nezledekinden bile daha az belirgindir: hastanın burnu az akar vada tersine çok kurudur; boğazı kurudur, ama nadiren fazla ağrılıdır; acı vermesine rağmen hafif, balgam söktürmeyen kuru bir öksürüğü var­dır. Bazen burun kanaması görülür. Sesin tonu belirgin bir biçimde değişmiştir. Solunum yolla­rını tutan bu belirtiler sürekli baş ağrıları ve has­tanın sırtında ve üyelerinde duyduğu kas ağrıla­rı yanında hiç kalır: bütün bedeni dövülmüş gi­bidir, eklemleri hassastır, en önemlisi büyük bir bitkinlik duyar... Kabuslarla kesilen, tedirgin, kö­tü bir uyku uyur; gündüz acılı bir uyku hali, ge­ce uykusuzluk sık sık görülür.


Ateşin yüksek olduğu ve bu belirgin belirti­lerin hafiflemeden sürdüğü üç dört günden son­ra hızlı bir iyileşme meydana gelir: hasta kendi­ni çok daha iyi hisseder, ateş sabah ve akşam arasında küçük oynamalarla hemen hemen nor­male (37,5°C) iner. Bazen ateş, birkaç gün az yüksek kaldıktan sonra, birdenbire yeniden yük­selir. Bu V şeklinde bir ısı eğrisi verir: gerçekte ne belirgin ne de sürekli olan bu «grip V'si»nin üzerinde çok durulmuştur. Ateşin normalleşmesiyle hasta bu belirtilerin kaybolduğunu yada bü­yük ölçüde azaldığını görür: baş ağrıları az şid­detli hale gelir, kas ağrıları azalır, iştah, etkinlik arzusu geri gelir; bununla birlikte hasta kendini bitkin duymaya devam eder: doğrulmaya çalışır­sa başı döner, fizik bir çaba gösterse çarpıntı ve nefes darlığı duyar, zihnini toplamakta güçlük çeker. Çok defa kuru bir öksürük sürer. Hasta gribin başlangıcından ortalama bir hafta sonra —artık sağlıklı olduğu için— genellikle normal hayata dönmeye hazırdır: bununla birlikte olduk­ça belirgin bir yorgunluk, uzun süreli fizik yada zihinsel bir çabaya girişmekte çok defa cesaret kırıcı bir güçlük vardır; bu «asteni» (zayıflık) birkaç hafta sürebilir.

«Tipik» bir gribi, yani özellikle belirgin sal­gınlar sırasında vakaların ortalamasında gözlem­lenen klinik tabloyu tanımladık. Ama, bu tablo kişiden kişiye oldukça kesin değişiklikler göste­rebilir: sözgelimi, çocukta genel belirtiler (baş ağrıları, kas ağrıları) çok defa yetişkinlere göre daha az belirgindir. Hatta yetişkinlerde de bir salgın sırasında, az çok büyük oranda, daha çok büyük nezle yada geçici halsizlik izlenimini ve­ren selim gripler vardır; bunlarda hasta yatağa yatmak gereğini bile duymaz. Hatta görünüşte belirtisiz gripler bile vardır (gizli diye nitelendi­rilen bulaşıcı hastalıklar): bu vakalarda yalnız laboratuvar tetkikleri bu hastalıkların grip olduğu­nu gösterir. Zaten, gribin klinik tanısına her zaman güvenilmez: bir laboratuvar doğrulamasının dışında hekim ancak bir gripal salgından kuşku­lanmaya yol açabilen birçok benzer vakanın bir yerde bulunduğu durumlarda hemen hemen ke­sinlikle gripten söz edebilir.

Yetişkinlerdeki grip vakalarını inceleyen in­giliz uzmanı Stuart-Harris çeşitli belirtilerin bu­lunuş sıklığını araştırdı. Vakaların en azından yüzde sekseninde baş ağrısı, halsizlik ve yorgun­luk duygusu, ateş, iştahsızlık, titreme, öksürük, burun tıkanıklığı buldu. Vakaların en azından yüzde ellisinde kas ağrıları, baş dönmesi, sesin tonunda değişme buldu. Yaygın boğaz ağrısı, ku­lak yanması duygusu, bol terleme, burun kana­ması, bulantı, uykusuzluk, kabızlık daha az oran­da görülüyordu.

15 Haziran 2009 Pazartesi

Grip Hastalığı

Tıp dilinde influenza, halk dilinde Paçavra hastalığı olarak bilinir. Genelde salgın halinde olan, çocukluk çağındakilerinin hastaneye yatması gereken, yaşlılar için ölümlere neden olabilen bulaşıcı, önemli bir enfeksiyon hastalığıdır.

Herkes az çok yakın bir geçmişte yakalan­dığı bir grip hastalığını hatırlar: okurların çoğu hayatlarında birçok defa apayrı«esaslı bir grip» e tutulduklarını iyice hatırlayacaklardır. Bazı kişi­ler basit nezle, hafif ateş, yorgunluk ve kırgınlık hali olunca hemen grip olduklarını söylemeye eği­limlidirler: bilimsel olarak konuşmak gerekirse, elbette her zaman tam haksız değiller; çünkü gö­receğimiz gibi gribin hafif belirtiler gösteren se­lim şekilleri vardır. Bununla birlikte grip adını ileride tanımlayacağımız ve bir salgın sırasında birçok kişiyi aynı zamanda etkileyen «klasik» hastalık için kullanmak daha doğru olacaktır.

Bazen grip, sağlıklı insanda birden ortaya çıkar; gribi öbür bulaşıcı hastalıklardan ayıran ve aynı zamanda ona adını veren de belli belirtilerin şiddetle ve hiç bir ön belirti olmaksızın ortaya çıkışıdır. Grip fransik (Galya'da yerleşmiş olan Frankların konuştukları Germence ağız) dilinde yakalamak demek olan gripan'dan gelir . Bu hastalık, kurbanını sağlıklıyken ha­bersiz yakalar.

site ekle site ekle
Zirve100 Sayac
Site Ekle

Site Ekle